30 Nisan 2012 Pazartesi

DİKKAT! ERKEK VAR..

> Bugüne kadar kadınlıktan kadın olmaktan ya da kadın olmanın zorluklarından bahsedildi .Kadına yapılan şiddetten bahsedildi .Erkek hep yargılandı .. Yargılanmalı da.. Ama şimdi konumuz: erkek.. Erkek olmak çok zor bu devirde. Kimisi kadını mutlu etme derdinde kimisi kadından kurtulma derdinde kimisi de daha iyi kadının derdinde.Vayyyy ne büyük dert KADIN!..          >Dediğim gibi erkek olmak zor. Erkeği tatmin etmek zor.çünkü erkek kadın gibi sadece aklıyla ve kalbiyle hareket eden bir varlık değil ki.. erkek mutlu olacaksa ilk önce egosu sonra....... .......... yani ancak öyle mutlu olabilirler. Erkek hep güçlü olmalı evin direği olmalı kanatları altında sakince koruyor kolluyor olmalı erkek sürekli mutlu etmek zorunda olmalı kadın dırdırına tahammülü olmalı .. Ama kadını dövdüğünde kadın evden kaçıyorsa dağa kaldırıp saçını kulaklarını burunu kesmeli(bakınız :bibi ayşe afganistan.).Beğenmiyorsa terk etmeli ve erkek andı okunmalı:[ben sana göre değilim,benden daha iyisine layıksın,sorun sende değil bende,bizim bir geleceğimiz yok ,senle olmuyor anla ,dışarıyı  özledim özgür olmayı ,tek eşlilik bana göre değil................................................] .Eğer kadının hareketleri sözleri düşünceleri beğenilmiyorsa çocuklarının önünde dövülmeli,sindirilmeli . Erkek patron olarak sıkılıyorsa kadın çalışanlarını taciz ederek sıkıntısını gidermeli.Otobüste minibüste sokakta ya da uygun herhangi bir yerde kadına dokunarak tatmin olmalı. Eğer erkek isterse evinin koltuğunda oturur gibi oturmalı orada burada .Kızını istediğine satabilmeli bir erkek ancak böyle var olabilir ÖYLE YAAA...> Dünyada erkeğe biçilmiş ne çok başrol var.. Siyasi isyanı erkek başlatıyor,meclis de erkek konuşuyor, otobüsü erkek kullanıyor.taksici erkek komedyen erkek, iş adamı erkek, (istisnalar kaideyi bozmaz/iş kadını tabiri daha yeni son 20 yılda çıktı!!!) a.v.m. güvenlik şefi erkek,asker-erkek, marangoz erkek, tesisatçı erkek,tüpçü,bakkal,elektrikçi,postacı, tecavüzcü , kadın döven,kadın satan..................   Bu liste daha çokk uzar yani dediğim gibi erkeğin işi zor. Baksanıza ne çok görevi var.. Kadına nefes aldıracak tek bir metrekare alan bile yok..>Dünya erkek egemenliği ile yürüyorsa kadın bu egemenliğin neresinde? Ben cevap vereyim; en alt tabakasında.. Kadın kocasına yemek hazırlar, kocasının yatacağı yatağın nevresimlerini değiştirir, yiyeceği aşı pişirir,oğlunun dertlerini dinler, babasının sözünden çıkmaz yada babasına bakar bunun yanı sıra babasının ona biçeceği kaderi yaşar. Bunlar orta halli gün yüzü görmemiş kadın resimleri ya diğerleri okumuş tabakadakiler? Modern kadın kocasıyla oğluyla babasıyla abisiyle eşit haklara sahip olduğunu sanmakta. Kocasına kendini hep beğendirmek zorunda başka kadınlara kaptırmamak için, iş yerindeki patronuna iyi iş çıkardığını her gün kanıtlamak zorunda, kadın her gün anne, sevgili, eş, kız kardeş, arkadaş olmak zorunda, kadın her gün erkeğin arkasında silik bir gölge bir obje olmak zorunda. Kadın her gün savaşmak ve var olmak zorunda.Kadın o erkeği yaratmak hizmet etmek mutlu etmek ve insan içine çıkabilecek duruma sokmak zorunda. Şimdi baştan kuralım cümleyi Dikkat Kadın Var! Tüm Dünyanın Yükünü Çekmek Zorunda Olan!............................................

24 Nisan 2012 Salı

adele ilk dinlediğimde sesine aşık oldum hatta kıskandım. bütün gün <lovesong> dinledim evde yaptığım her şey de onunda katkısı oldu. ne diyebilirim takıntılı biriyim sevince hep seven nefret edince hep nefret eden uçlarda ama dibine dibine yaşayan biriyim. adele in her şarkısında hep kendimi ve kendimden yitiriklerimi buldum. Ve bence kadına dırdırdan çok şarkı söylemek yakışıyor(sesi güzelse tabi..)...

Konu Neydi?

     İçimde bir yazma isteği doğdu bir de doktor tavsiye etti bir heves ettik blog açtık. Sonra ben niye açtım ki şimdi bunu dedim. Birebir suratına sövmek istediğim ama söyleyemediğim insanlar var,atamadığım tripler var, sinir olduğum ergenler var,çözemediğim düşüncelerim var,anlam veremediğim resimler var. yani var da var.. blog açtım ama çizgisi ne olsun derken altın günü yemekleri yada çok gezdim özgürüm pozlarıyla gezdiğini gördüğünü kıskandıran pozlarla anlatan tiplerin bloglarından olmayacak bunda anlaştık. 
     Öyle çok sık yazamayacağım. Çünkü ilham perim  çok sürtük. Bir de ben onu parayla tuttum.Az para verince çok uğramıyor.İnsanlar çok farklısın diyor.sorun şu ki ; ben farklı değilim herkes birbirinin aynı. Hayata kendi pencerem bakıyorum sıkılınca başkalarının pencerelerine misafir oluyorum. Ama en çok kendi penceremi seviyorum. Çünkü ben hep penceremden denize bakıyorum. İnsanları denizin dibindeki balıklar olarak görüyorum. Deniz ya da kara ne fark eder ki? Bir var olma savaşı değil mi bizim ki!